Duha Suresi, Kuran-ı Kerim’in doksan üçüncü suresi olup Mekke döneminde inen ve on bir ayetten oluşan bir suredir. Kuşluk vakti anlamına gelen “Duha” kelimesiyle başlayan bu sure, Hz. Muhammed’e (s.a.v.) vahyin kesintiye uğradığı zor bir dönemde inerek onu teselli etmiş ve Rabbimizin sonsuz desteğini müjdelemiştir. Allah-u Teala, Habibini asla terk etmediğini ve ona darılmadığını söylemiştir. On bir ayetten müteşekkil bu kısa ama hikmetle dolu sure, Hz. Peygamber’in yetimlikten risalete, darlıktan varlığa uzanan hayat safhalarını hatırlatarak, Allah’ın lütfunu anlatır bize.
Bismillahirrahmanirrahim.
بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
وَالضُّحٰىۙ١وَالَّيْلِ اِذَا سَجٰىۙ٢مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلٰىۜ٣
>وَلَلْاٰخِرَةُ خَيْرٌ لَكَ مِنَ الْاُو۫لٰىۜ٤وَلَسَوْفَ يُعْط۪يكَ رَبُّكَ فَتَـرْضٰىۜ٥اَلَمْ يَجِدْكَ يَت۪ـيـماً فَاٰوٰىۖ٦وَوَجَدَكَ ضَٓالاًّ فَهَدٰىۖ٧وَوَجَدَكَ عَٓائِلاً فَاَغْنٰىۜ٨فَاَمَّا الْيَت۪يمَ فَلَا تَقْهَرْۜ٩وَاَمَّا السَّٓائِلَ فَلَا تَنْهَرْۜ١٠وَاَمَّا بِنِعْمَةِ رَبِّكَ فَحَدِّثْ١١
Rahman ve Rahim olan Allah'ın ismiyle.
Duha kelimesi “kuşluk” anlamına gelmekle birlikte çoğu müfessirler, 2. ayetteki “gece”nin alternatifi olarak burada bütünüyle gündüz vakti için kullanıldığı kanaatindedirler. İbn Aşur’a göre ise kelime burada da kuşluk vaktini ifade etmekte olup bununla, tıpkı kuşluk vakti güneş ışığının yeryüzünü bütünüyle kaplaması gibi vahiy ışığının da dünyaya inip aydınlatmaya başladığına imada bulunulmuştur.
2. ayetteki gece karanlığı da Hz. Peygamber’in bu vakitte evinde veya Kabe çevresinde sesli olarak Kur’an’ı okuduğu, müşriklerin ise onu gizlice dinledikleri vakit olup bundan dolayı bu iki vakit üzerine yemin edilmiştir. Yeminin amacı putperestlerin artık Hz. Peygamber’e vahyin gelmez olduğu, Allah’ın onu terkettiği iddialarının gerçekle ilgisinin bulunmadığını kesin bir dille belirtmektir (XXX, 394-395)
Kuran-ı Kerim’deki sıralaması doksan üç olan Duha suresi nüzul sırasına göre on birinci sırada nazil olmuştur. Fecr suresinden sonra, İnşirah suresinden önce Mekke’de inmiştir. Fecr suresinden sonra kısa bir dönem Hz.Muhammed’e gelen vahiy kesilmiş, müşrikler de bu olay üzerine Hz. Peygamber’e, “Herhalde rabbin sana darıldı ve seni terketti” diyerek alay etmişlerdi. Bu sözlerden dolayı Hz. Peygamber’in duyduğu üzüntü üzerine bu sure inmiştir.
Bizim iniş sıralamasında esas aldığımız bu rivayet dışında, Duha suresinin iniş tarihine dair başka rivayetler de vardır:
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
Vahyin belli bir süre kesilmesinden ötürü Resulullah doğal olarak büyük bir üzüntüye kapılır. Allah-u Teala da Duha suresinde Resulüne (s.a.v.) hitaben onu terk etmediğini ve darılmadığını söyler. Devamında Peygamber Efendimize geçmişte nasıl sahip çıktığını, koruyup gözettiğini ve va nasıl ihsanda bulunduğunu anlatır. Bunun yanı sıra yetimler ve ondan isteyenlere şefkat ve cömertlikle yaklaşması gerektiğini hatırlatır.
Duha Suresi, Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) vahyin bir süre kesintiye uğradığı dönemde inmiş ve ona Rabbimizin desteğini müjdelemiştir. Allah’ın Peygamber Efendimize söylediği kulunu terk etmeyeceğini, ona her daim ikramda bulunacağını söylemesi esasen ona inanan ve onun yolundan giden kullarına da bir mesajdır. Bu sure, insana zorlukların ardından Allah’ın kolaylık ve bolluk ihsan edeceğini hatırlatır. Duha suresi kalpten ve Allah’a inanarak okuyan müminlerin gönüllerine ferahlık, ruhlarına sükûnet verir. Zor zamanlarda özellikle Duha suresi 5. ayetini(Şüphesiz, Rabbin sana verecek ve sen de hoşnut olacaksın.) hatırlarız.
Efendi Derneği Aracılığı ile Su Kuyusu ve Kurban Bağışı Yapmak İçin Bizimle İletişime Geçiniz!