Felak, müminlere Allah-u Teala’ya sığınmanın en güzel yolunu gösteren rahmet dolu bir suredir. Medine’de nazil olan bu sure, Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ümmetine sıkça okumasını tavsiye ettiği muavvizeteyn, yani iki koruyucu sureden biridir. Felak suresi kulun her türlü şerden, şeytanın vesveselerinden ve hasetçinin kötülüğünden Rabbine sığınmasını sağlar. Allah’ın yarattığı âlemin nizamına işaret ederek sabahın Rabbine sığınmayı öğütleyen bu ayetler, mümini manevi bir zırhla kuşatır. Gerek sahih hadislerdeki uygulamalarıyla gerek alimlerin beyan ettiği faziletleriyle, Felak Suresi, dünya hayatında huzur ve ahiret saadeti için bir hidayet rehberidir.
Bismillahirrahmanirrahim.
Kul euzu bi-Rabbil-felak.
Min şerri ma halak.
Ve min şerri gasikin iza vekab.
Ve min şerrin-neffasati fil-ukad.
Ve min şerri hasidin iza hased.
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِي
قُلْ اَعُوذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ
مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ
وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ
وَمِنْ شَرِّ النَّفَّاثَاتِ فِي الْعُقَدِۙ
وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ
Bismillahirrahmanirrahim.
Kul euzu bi-Rabbil-felak
Min şerri ma halak
Ve min şerri gasikin iza vekab
Ve min şerrin-neffasati fil-ukad
Ve min şerri hasidin iza hased.
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla.
De ki: ben, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Rabbe sığınırım,
Yarattığı şeylerin şerrinden,
Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden,
Düğümlere üfleyenlerin şerrinden,
Ve hased ettiği zaman hasedçinin şerrinden. (Allah’a sığınırım).
Kuran’ın 113. suresi olan Felak suresi, 5 ayetten oluşur.
Felak Suresi kulun; yaratılmışların şerrinden, gecenin şerrinden, büyücülerin şerrinden ve hasetçinin kötülüğünden Allah-u Teala’ya sığınmasını konu edinir. Bizzat Resulullah’ın (s.a.v.) okunmasını tavsiye ettiği bu sure, tevhid inancını pekiştiren bir dua ve şeytani vesvese ve kötülüklere karşı manevi bir zırhtır.
Felak Suresi, müminlere Allah-u Teala’nın rahmetine sığınmanın kapısını aralar ve bu yönüyle büyük faziletler taşır. Resulullah’ın (s.a.v.), ümmetine Felak ve Nas surelerini sıkça okumalarını tavsiye ettiği sahih hadislerle sabittir. Rivayet edilir ki Efendimiz (s.a.v.), gece yatmadan önce bu sureleri okur, ellerine üfler, sonra da ellerinin uzanabildiği yere kadar vücuduna sürerdi. Bu işlemi yapmaya önce başından başlar, yüzüne ve vücudunun ön taraflarına mesh ederdi. Bunu üç defa yapardı.” Bu uygulama, surenin şerlerden koruma hususundaki tesirini gösterir. Alimler, Felak suresinin okunmasının, şeytanın vesveselerinden, nazardan ve gizli düşmanlıklardan muhafaza sağladığını belirtmişlerdir.
Felak suresinin faziletlerinden biri de, insanı tefekküre sevk ederek Allah’ın kudret sıfatlarını hatırlatmasıdır. “Sabahın Rabbi”ne sığınmak, kainatın nizamını yaratan ve her an hükmünü icra eden Allah’a teslimiyeti ifade eder. Hz. Muhammed (s.a.v.) “İnsanlar bu iki duadan daha faziletli başka bir dua ile Allah’a sığınmış olmazlar.” buyurması Felak suresinin önemini gösterir. Bu sure, sihir, haset ve karanlık gibi şer odaklarına karşı bir kalkan olurken aynı zamanda kalbi huzura kavuşturur. Gündelik hayatında bu sureyi okuyan mümin, hem dünya imtihanlarında hem de ahiret yolunda ilahi himayeye mazhar olur.
Felak ve Nas sureleri müminler için manevi bir korunma ve bereket vesilesi olarak kabul edilir. Resulullah’ın (s.a.v.) muavvizeteyn -yani iki koruyucu sure- surelerini şeytanın şerrinden, nazardan ve her türlü kötülükten korunmak için okunmasını tavsiye etmiştir. Bu sureleri 100 defa okumak kulun etrafında adeta görünmez bir kalkan oluşturur. Hasetçilerin kıskanç bakışları, kötü niyetli kimselerin tuzakları ve şeytani vesveseler bu ilahi zırh karşısında tesirsiz kalır. Böylece mümin, dünya hayatının çetin imtihanlarında Rabbine sığınarak selamete erer. Alimler, bu surelerin tekrarlı okunuşunun kalbe sükunet verdiğini, ruhu arındırdığını ve kişiyi kaza-bela gibi musibetlerden uzak tuttuğunu ifade etmişlerdir.
Ayrıca bu sureleri 100’er kez okumak o mekanı nurlandırır, şeytani varlıkların yaklaşmasını engeller ve aile fertleri arasında muhabbeti artırır. O hanede, bolluk, bereket ve huzur eksik olmaz. Zira bu sureler, kulun acziyetini idrak ederek Rabbine yönelmesinin bir tezahürüdür ve samimi bir niyetle okunduğunda duaların kabulüne vesile olur.